Turdak, Alaşehir Kavaklıdere-Horzumkeserler Yürüyüşünde25 Ekim pazar günü parkurumuz Alaşehir Kavaklıdere kasabasının Horzumkeserler köyü, Ildızlar Balık Çiftliği’neydi.Turdak Yöneticilerinden Perihan Hasergin bu etkinliği gazetemize anlattı.“Saatlerin tüm dünyada bir saat geri alınıyor olması ama ülkemizde iki hafta ertelenmesi epey karışıklık yarattı. Çok dikkat etmemize rağmen akıllı telefonlarımız uyum sağlayamadık. Çağrıyla uyansam da altı-yedi dakika içinde aracımızdaydım. Beklettiğim için özürler dileyip yerime oturdum. Son anda yetişen Aliye’yi de aldık, konutlardaki arkadaşların ikinci araca yerleşmesiyle Alaşehir’e doğru yola çıktık. Yine heyecanlı bir yolculuk bizi bekliyordu.Kısa sürede Kavaklıdere Kasabasına ulaştık. Demiryolunu geçince ilk kahvede çay molası verdik. Hafif bir kahvaltıdan sonra yine araçlarımızla Horzum köylerine doğru hareket ettik. Dere kıyısındaki bahçelerde meyve yüklü dallarıyla cennet elması ağaçları yükseliyordu . DSİ’nin sulama barajı inşaatı bitmişti ama su tutulmaya başlamamıştı. Seneye bu parkura geldiğimizde yolun bile değiştiğini göreceğiz. Horzum Alayaka levhası vadinin karşısını gösteriyordu . Bu köyün adını da HES, HidroElektrik Santralı’na karşı yaptıkları eylemde duymuştum. Biz, HorzumKeserler yönüne devam ettik. Az sonra virajı dönünce araçtan indik ve yürümeye başladık. Zeytin ağaçlarının altından yol boyunca ilerledik. Yan tarafımızdaki arktan su akarken diğer tarafımızda bir dere şırıldıyordu. Sonbaharı giyinmiş kavak ağaçları her an yapraklarından kurtulmaya hazırdı. Çınar ağaçları da mevsime uymuş, yeşilin ve sarının her tonunu bize yansıtıyordu. Dikenli çalıları andıran böğürtlenlerde hala meyve vardı, minik minik koparıp ağzımıza atıyor, yürümeye devam ediyorduk. Güzel manzaraları kaçırmamak için fotoğraf çekmek büyük keyiftir doğa yürüyüşlerinde. Biz de bol bol fotoğraf çektik, çekildik.Bir süre sonra taşlara basa basa derenin üzerinden atlayıp geçtik. Kayalıklara tırmandık. Vadi çok derinde görünüyordu ama manzara harikaydı. Patikalardan yürüyüp meyve bahçelerinin kenarından geçtik. İki nar, yerden bulduğum iki ayva, göz hakkı iki-üç cennet elması derken minik sırt çantam taş yüklenmiş gibi ağırlaştı.Bu parkuru düşündüğümde ilk aklıma gelen cennet elmaları olacak. Ağaçların görünümü çok güzel. Hele yakından bakınca . Kocaman meyvelerin ağırlığıyla dalları yerde bir ağaç hepimizi kendisine çekti. Yükünü biraz hafiflettiğimizi itiraf ediyorum. Korkarım ki kalan meyveler daha da büyüyüp dalları kıracak bu aralamadan sonra. Meyve ağaçlarını geride bırakıp dik bir yokuşu tırmanıyoruz. Bir dağ yoluna çıkmışız. Kestirme olsun diye meşe ağaçlarının arasından dik bir yamaca tırmanıyoruz. Epey zorlanıyoruz ama köye yaklaşıyoruz. Bir bağ evinde oturan aile bize yolu tarif ediyor.Bir süre daha yürüyüp köy yoluna çıkıyoruz. Düz yolda yürümek artık çok keyifli. Türkü söyleyerek ilerliyoruz ve köyün tabelası karşımızda: Horzumkeserler Köyü. Önceden gelen arkadaşlar çeşme başında, caminin kıyısında oturmuşlar. Orada meyve molası veriyoruz. Köy; -ben mahalle demeyi pek sevemedim nedense- bir yamaca kurulmuş. Sokaklar düzensiz olsa da parke taş döşeli. Evler çok eski, yıpranmış. Köylüler tarla-bağ işleri bittiği için ev onarım işlerine girişmiş gibiydi. Onlara günaydın, kolay gelsin deyip yola devam ettik. Hedefimiz artık Ildızlar Balık Çiftliğiydi. Arada balık çiftliğine nereden gidilir diye soruyorduk . “Aykırı gidin “ diyorlardı.Köyden çıkıp yine sadece meşe ağaçlarının yetiştiği dik bir yamaca tırmandık. Patikalardan bazen tek sıra bazen dağınık düzende ilerledik. Meyve ve su molası verip yine tırmandık. Ben artık iyice yorulmuştum ve artçının önünde ilerlemeye çalışıyordum. Gruba yetiştiğimde bir uçurumun kenarındaydık, aşağısı pamuk gibi bulutlarla kaplıydı. Sanki uçaktan aşağıya bakıyorduk, sanki bulutların üzerindeydik. Kısa bir dinlenmeden sonra yandaki patikadan tek sıra ilerledik. Artık yokuş tırmanma bitmişti.Bir çiftliğin içinden geçip yola devam ettik. Geçen yıl bu çiftlikte bize elma verdiklerini anmadan geçmeyeyim. Bu yıl evde kimse yoktu. Bir süre sonra patikadan araç yoluna indik. Herkes kendini yere attı. Aşırı yorulmuştuk. Aracımızı buraya çağrılmıştı ve yürüyüş bitmişti. Az sonra minibüslerimiz geldiler ve kendimizi içine attık. Öyle yorgun ve terliydik ki üstümüzde kuru yer kalmamıştı. Balık çiftliğine gelince ilk işimiz üstümüzü değiştirmek oldu.Masalarımıza oturduğumuzda zeytinyağlı, bol soğanlı domates salatalarımız, balıklarımız hazırdı. Balığımız bitince fırında kızarmış tahin helvamız geldi. Ekmek batırarak mis kokulu helvamızı yedik, çayları termostan içtik. Yola çıkma vaktimiz gelmişti. Bol virajlı dağ yolundan kıvrıla kıvrıla inen aracımızın içinde bol bol sohbet ederek Kavaklıdere’ye geldik. Yolun kalan kısmı daha eğlenceli geçti. Turgutlu’ya nasıl geldiğimizi farketmedik bile” Turdak Yöneticileri; Gelecek Pazar Genel Seçimler dolayısıyla Turdak Kulübünün etkinlik yapmayacağı 08 kasımda Ataya saygı Tırmanışı yapmak için Manisa dan Spil dağına tırmanış yapacakları bilgisini verdiler HABER MERKEZİ
YAŞAM
27 Ekim 2015 - 06:52
Turdak, Alaşehir Kavaklıdere-Horzumkeserler Yürüyüşünde
YAŞAM
27 Ekim 2015 - 06:52